Gebelikte Beslenme | Gebelik Diyeti
HAMİLEYKEN NASIL BESLENMELİYİM?
Unutmayın bebeğinizin tek besin kaynağı sizsiniz. Sizin yetersiz beslendiğiniz durumlarda bile, bebeğiniz sizin depolarınızı kullanır ve beslenir. Kendisi için gerekli olan enerjiyi, protein, demir ve kalsiyum gibi mineralleri ve vitaminleri anneden alarak yaşamını sürdürür. Eğer siz bu besin öğelerine karşı ihtiyacınızı karşılayamazsanız; kansızlık, diş çürümesi, kemik bozuklukları gibi sorunlar görülebilir. Halsizlik ve yorgunluk daha da artar. Bu da bir yandan bebeğin büyüme ve gelişmesini olumsuz etkilerken, bir yandan da sizin sağlığınızı tehlikeye sokabilir.
Bu dönemde annenin yeterli ve dengeli beslenmesi annenin sağlığı, doğumun kolay olması ve doğumdan sonra emzirmenin sorunsuz yaşanması açısından önemlidir.
Ağır iş yapan hamilelerin beslenmelerine daha da özen göstermesi gerekir.
Ancak hamile kaldınız diye, iki kişilik de beslenmemeniz gerekir. Önemli olan düzenli ve sağlıklı beslenmeniz ve aylık kontrollerinizde kontrollü kilo aldığınızı görmenizdir. Tüm hamilelik boyunca alacağınız kilo, başlangıçtaki kilonuzla yakından ilgilidir. Çok zayıf olan bir anne, 12-18 kilo kadar alabilir; normal kilolu bir anne adayının ise 11-16 kilo kadar alması önerilir. Daha şişman anne adayları, hamilelikleri boyunca bilinçli beslenerek, hatta bir diyetisyenden yardım alarak, kilo artışlarını ayarlamalıdırlar. Önerilenden fazla kilo aldığınızda; kaslara, eklemlere fazla güç bineceğinden, sırt ve bacak ağrıları, varis, yorgunluk, gizli şeker ve bebeğe yansıyan olumsuz durumlar ortaya çıkabilir. Doğum zorlaşabilir ve doğum sonrasında bu kilolarınızdan kurtulmanız zorlaşır. Sizin aldığınız kilo ile bebeğinizin kilosu arasında her zaman bir ilişki olmayabilir. Kilo alırken önemli olan, yenilen gıdaların miktarından çok, kaliteli ve dengeli olmasıdır.
HANGİ GIDALARI NE KADAR YEMELİYİM?
1-PROTEİN: ET VE ET ÜRÜNLERİ, KURU BAKLAGİLLER:
Protein, demir, çinko ve b vitamini içerir.
Et, tavuk, hindi, balık, yumurta, kuru baklagillerden oluşur. Herhangi birinden veya birkaçından hergün iki porsiyon yenmelidir. İki yumurta, bir tabak etli yemek, bir tabak kuru fasulye, nohut veya mercimek gibi bakliyatlar bir porsiyondur.
2-SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ:
Kalsiyum içerir.
Süt, yoğurt, peynir vs... Hergün 2 porsiyon yeterlidir. 1 su bardağı süt, 2 kibrit kutusu büyüklüğünde peynir, 1 kase sütlü tatlı bir porsiyondur.
3-EKMEK-TAHIL GRUBU:
Enerji içerir. Bulgur, makarna, pirinç, mısır, şehriye, tarhana, irmik, un vb. tahıllardan oluşur.
Ekmek ; tam buğday, çavdar, kepek olarak değiştirilerek her öğünde 1-2 dilim yeterlidir. Bu gruptaki besinlerin herhangi birinden 1-3 porsiyon yenebilir. 3-4 yemek kaşığı kadar pilav veya makarna, 1 kase tarhana çorbası, 1 orta boy patates, 1 dilim börek , 1 porsiyon olarak kabul edilir.
4-SEBZE VE MEYVE GRUBU:
Vitamin ve mineralleri içerir.
Her türlü meyve, sebze. Bu gruptan hergün 3-4 porsiyon yenmesi günlük gereksinimi karşılar. Elma, armut, muz, portakal gibi büyük meyvelerin, orta büyüklüktekileri 1 porsiyon; çilek, kiraz, üzüm gibi meyvelerin yarım su bardağı kadarı 1 porsiyondur. Kayısı, erik gibi meyvelerinse 3-6 adedi 1 porsiyondur. 6-8 yemek kaşığı pişmiş sebze 1 porsiyondur.
5-YAĞ VE ŞEKER GRUBU:
Vücuda enerji ve kalori sağlar. Bitkisel yağlardan zeytinyağı ,hayvansal yağlardan tereyağı tercih edilmelidir. Günlük 2-4 yemek kaşığı idealdir. Yağ, vücutta önemli olan bazı vitaminlerin (A,D,E,K)emilimini sağlarlar. Vücudun enerji ve ısı dengesini ayarlarlar. Organları çevreleyerek, dış etkenlerden korurlar. Midenin boşalmasını geciktirirler, yağ asitlerinin alınmasını sağlarlar. Günlük yenilen yağın hemen hemen yarısı yiyeceklerin bileşiminden alınır. Özellikle et ve benzeri yiyeceklerde, süt, yoğurt, ceviz, fındık, badem, zeytin gibi yiyeceklerde fazlaca yağ bulunur. Bu nedenle, bu yiyecekleri kullandığımız yemeklere, ayrıca yağ koymaya gerek yoktur.
Şeker ve şekerli ürünler çok fazla tercih edilmemeli potansiyel riskleri arttırır. Günde 3-6 tatlı kaşığı şeker ya da bal, reçel ya da pekmez alınması yeterlidir.
BESİNLERİ PİŞİRİRKEN NELERE DİKKAT ETMELİYİZ?
Meyve ve sebzeleri yıkayıp, sirkeli suda bekletmek; kesilen sebzeyi bekletmeden, tercihen buharda, pişirme süresine dikkat ederek, süreyi çok uzatmadan ve az suyla hatta susuz pişirmeye özen gösterebiliriz. Kuru baklagilleri önce ıslatıp, ıslattığımız suyu, vitamin kaybını önlemek için dökmeden pişirebiliriz.
AKLINIZDA BULUNSUN!
*Şekerli ve tatlı şeyleri, ambalajlı gıdaları yememeye çalışın. Bebeğinizin şekere ihtiyacı yoktur, bu sadece sizi şişmanlatır, iştahınızı keser ve daha sık acıktırır. Dişlerinize zarar verir. Gebelik şekerine zemin hazırlar.
*Tuz kullanımını azaltın. Tüm vücutta suyu tuttuğu için, ödem ve hareket kısıtlılığını veyorgunluğu artırır.
*Pastörize olmayan süt ve süt ürünleri, bunlardan yapılmış tatlılar, hazır çorbalar, konserve gıdalar zararlı olabilir.
*Şarküteri ürünleri; salam, sosis, sucuk katkı maddeleri içerdiğinden zararlı olabilir.
*Alkol ve sigara kullanmayın.
*Gazlı içecekler, kutu meyve sularını içmeyin.Kahve günde 1 adet, çay yemeklerden 2 saat sonra açık ve limonlu tercih edin. Çay demir emilimini azalttığı için, kansızlığı arttırabilir.
*D vitamini besinlerde bulunmaz ve sadece güneş ışınlarının doğrudan cilde yansıması ile sağlanır. Bunun için güneşlenin, gerekirse D vitamini takviyesi alın.
*Yemeklerinizde mutlaka iyotlu tuz kullanın. Çünkü iyot yetersizliği zeka geriliği yapar ve doğal besinlerle alınmaz.
*Yiyeceklerinizi hazırlarken ellerinizin temiz olmasına, sebze ve meyveleri iyice yıkamaya özen gösterin.
*Çiğ etle hazırlanmış çiğ köfte yemeyin.
HAMİLEYKEN ORUÇ TUTABİLİR MİYİM ?
Anne adayının oruç tutması doğru değildir. Özellikle ilk 3 ayda büyüme çok hızlı olduğundan, düzenli ve dengeli beslenmek önemlidir. Açlık, bulantı, kusma, mide yanması gibi sorunlar; öğün sayısının azalmasıyla artabilir. Bazı çalışmalar, hamileyken oruç tutanlarda, düzenli ve dengeli beslenemediklerinden, vücudun metabolik sisteminin bozulduğu ve erken doğum sıklığının arttığı yönündedir.